Ömer Vatanartıran Kimdir?

Benim en büyük şansım, programımız "Gece Gündüz"ün bu ülkenin en uzun soluklu kültür sanat programı olması...

Kültür-sanat alanında ve mesleki unvanlarıyla adından söz ettiren bir isim: Ömer Vatanartıran... Uzun süredir kendisini takip ediyorum ve başarılı işleriyle kültür-sanat alanında zirvede... Şimdi sizlerle buluşturmanın heyecanı içindeyim!

Ömer Vatanartıran, aslında kendi dünyasında başarılı işlere imza atmış ve kariyer yolculuğuna devam eden bir isim, ancak sizi tanımayanlar için neler söylemek istersiniz?

Öncelikle güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim. Mesleki kimliğime baktığımda, birbirini çevreleyen farklı halkalar görüyorum: NTV Gece Gündüz programı sunuculuğundan Bahçeşehir Üniversitesi Öğrenci Dekanlığı'na ve genel olarak akademisyenliğe; ayrıca tiyatro ve seslendirmeyi de unutmayalım. Ancak bunlar birbirine paralel gelişen, uyumlu halkalar ve resmi tamamlıyorlar. Çünkü özünde, bir çekirdek beceri veya merak var, ona da iletişim diyelim. Sahnede, mikrofon başında, akademi kürsüsünde ya da televizyon ekranında tüm bu farklı şapkaların ortak bir kumaşı var, o da anlamak ve anlatmak. Dolayısıyla bir ayağı akademide, bir ayağı medyada, kalbi ise stüdyo ve sahnelerde bir anlatıcı olarak tanımlayabiliriz yolculuğumu.

Mesleki unvanlarınız o kadar çok ki ? Hangisini saysak? Kültür-sanat eğitmenliği, NTV Gece Gündüz sunuculuğu, Bahçeşehir Üniversitesi’nde Öğrenci Dekanlığı, Dr. Öğretim Üyesi olmanız ve seslendirme sanatçılığı... Aslında hepsi birbirini besleyen öğeler değil mi?

Tam olarak bu dediğinizi ifade etmeye çalıştım, evet. Tiyatro oyunculuğu, örneğin, öğrencilerin dikkatini toplamak, merak uyandıran bir ritimle, hikâye içinde hikâye ile bilimsel bilgi aktarmak, bunu yaparken duyguları canlandırmak gibi birçok konuda müthiş katkı sağlıyor. Öğrencinin dersle ve sizinle kurduğu bağı güçlendiriyor. Veya bir sunucu olarak, duygusal tonu yüksek bir haberde ya da heyecanlı bir röportajda, teatral bir süzgeçle anlatımı ayarlamak, etkiyi artırabiliyor. En son 2018’de Paris’te tiyatro oyunculuğu yaptım ve o süreçte de akademisyenlik deneyimimin dramaturjiye katkısını fark ettim. Yönetmenim Sylvaine, saygın bir Fransız yönetmendi ve bu refleks onun da takdirini kazanmıştı. Karakteri, hangi toplumsal dönemin ürünü olduğunu ve onun gerilimlerini anlamak, parçaları bütüne entelektüel bir arka planla birleştirmek daha derin bir anlatım sağlıyor.

Benim en büyük şansım, programımız Gece Gündüz’ün bu ülkenin en uzun soluklu kültür-sanat programı olması, kendi türünde bir ekol oluşturması ve kaliteden, değişen şartlar ne olursa olsun, taviz vermemesi.

Neden hayatınız kültür ve sanat üzerine kurulu? Bu bir hayal miydi?

Hayal ve gerçek bir arada. Bir kere, bu konuya duyarlı bir dönemin Ankara’sında yetiştim. Evimizin biraz ilerisinde Devlet Konservatuvarı vardı. Prova çıkışında bale ayakkabılarını salon kapısına asan kuzenim, büyük aile sofralarında duygulu sesiyle türküler okuyan Devlet Korosu sanatçısı teyzem, resim sanatçısı ya da edebiyat aşığı dayılarım... Ve tabii ki o dönemin TRT’sini unutmayalım: Oturma odasında dinlenen radyo tiyatroları, güzel Türkçe, iyi diksiyon, klasik müzik ve musiki... Daha çocuk yaşta tiyatro yıldızlarını, CSO'ları ve DT prodüksiyonlarını öğrenmek olağandı. Haldun Dormen’in “Kamera Arkası” programını izleyip sinemaya ilgi duymamak, Gülriz Sururi-Engin Cezzar’ın sahneden ekrana taşınmış Keşanlı Ali'sini izleyip tiyatro sevmemek, Orhan Boran'lı Dakikalar'ı izleyip Türkçeyi geliştirmemek mümkün müydü? Bizim kuşağımız için bu bir standarttı. Bu çevre, hayal değil, bizi yoğuran bir hakikatti. Ancak elbette, insanın içinde kendi meşalesini yakan bir tabiat da var.

Nasıl bir çocukluk geçirdiniz? Ailenizden gelen bir miras mı?

Evet, söylediğim gibi ailede pek çok rol model vardı ve 1980'lerin Ankara’sında büyümenin getirdiği bir eğitim ve duyarlılık diyelim. Bahçelievler’de, güven dolu komşuluklar arasında, az oyuncak ama çok oyunla dolu bir çocukluk geçirdim. Akademik başarı her zaman önemsendi, o yüzden pek haylazlık yapmadan, ama eğlenerek büyüdüm.

RÖPORTAJ: Sertaç Darcan